Can İzleri
- Deniz Aşık

- 6 Şub
- 1 dakikada okunur
Senin İstanbul’un hâlâ mavi mi?
Deniz, eski bir rüya gibi uzanıyor mu hâlâ?
Kulağına adımı fısıldıyor mu dalgalar?
Benim köyde akşamlar,
dizelerinden düşen ışık gibi
sessizce iniyor ufka.
Hangi sokağın köşesinde unutuldum?
Senin gökyüzün şimdi hangi pencereden düşüyor?
Gülüşün hâlâ aynı mı,
yoksa başkası mı çiziyor yüzüne o eski kıvrımları?
Ellerin üşüyor mu?
Yokluğum sızlıyor mu hâlâ parmak uçlarında,
yoksa dokunmayı da unuttun mu?
Becerebiliyor musun sevmeyi,
yoksa yalnızca yokluğunuzu mu gideriyorsunuz?
Geceleri yıldızlara bakıyorum,
ve bil ki hâlâ göğe bakma durağındayım.
Yürümek mi kurtarır bizi, yoksa beklemek mi?
Üvercinkalar hâlâ kanat çırpıyor mu
şehrin eski sokaklarında?
İstanbul,
sana buradan selam ederim.
Benim evim bu dağların arasında,
ama bil ki her gece şiirlerinde dolaşıyorum.
Bir çocuk,
meçhul bir anıtın önünde bekler gibi bekliyorum,
hangi şairin cümlesinde tamamlanacağımı.