top of page

ANTIDISCIPLINARY POETICA

  • 11 Nis

Güneş mi doğdu,

yoksa ben mi çektim gölgeyi gözümden

de o vakit mi dokundu ışık —

gecikmiş bir hakikat gibi?


Kara kış biter mi hiç —

eğer içten yanmalı bir bedende

mevsimsiz üşüyorsa insan?


Bir gömlek giydim — adı “tek”,

omzuma konan, ötmeyen bir kuş.

Sessizdi, ama hep orada:

Üzerimde değil, içimde tünemiş.


Düştüm ama tutundum.

Sıyrıldım mı,

bağım olan her şeyden?

Dua gibi alkolsüz günler —

birer susuz yudum,

içmeyerek içilen.


Sordum kendime:

Ey tenhalarda yankılanan ben,

tek başınalık —

seçilmiş bir inziva mıydı,

yoksa unutulmuş bir tapınak mı

yüreğimin ortasında?


Korkularımla uyumayı öğrendim —

geceleri nöbet tutan

görünmez misafirler gibi.

Adlarını hâlâ bilmiyorum,

ama artık seslerinden tanıyorum hepsini.


Ve bir gün,

okuyacaklar bu şiirleri —

kendine sessizlikte rastlayanlar,

kuyunun dibinde

ışığa göz kırpanlar.

Hatırlayacaklar:

hiçbir şey olmadan da

var olmanın kutsal hafifliğini.

Nisan üzerime yığılıyor sevgilim.

Ellerimde çözülüyor

eski bir yara gibi aşk.

Diyorum ki:

"Bu değil!"

Aynalar hep yalan —

ben hala,

kendimi

başkasının gözlerinde arıyorum.


[SYSTEM NOTICE]

>> ayna.dll: access denied

<< yansıma: buffer overflow

>> aranılan kimlik: [NULL]


Gece yağmurları

ve yalnız sokak lambaları —

sürgünde bir yolcunun

ayak izlerini bekleyen.


>> sokakLambası.exe: connection lost

<< ışık kaynağı: /dev/null

>> karanlık, %100 yüklendi


Bir zamanlar

rüzgârın içinde saklı figürler bilirdim,

gölgeyle dans eden

kadim kuşların dilinden.

Dizlerim dualar gibi kıvrılırdı toprağa,

topraksa cevap verirdi —

kendi içinden

bir tambur sesiyle.


[DEBUG LOG]

>> toprakAPI: "response 200 OK"

<< gelen veri: "tohum.enc"

>> şifre çözme anahtarı: unutulmuş.exe


Ben bir arıza raporuyum,

dilimde paslı bir şarkı:

"Gidiyorum…

Gidiyorum…

Hiçbir yere."


[FINAL DIAGNOSTICS]

satır 01: aşk.exe çöktü

satır 07: hüzün.dll bulunamadı

satır 36: [404 NİSAN BULUNAMADI]

>> gözlerin: 0xFFFFFF (beyaz ekran)

<< ellerin: segmentation fault 

>> sesin: corrupted.wav

>> zaman!

<< zaman.exe has stopped responding


[KAPAT] [BEKLE] [RAPOR GÖNDER]

[CRASH LOG]

timestamp: sonsuzluk

error: insan olmak

solution: ?

[TRYING TO RECOVER...]

[FAILED]

[PLEASE REBOOT UNIVERSE]

Çatlamış bir ülkenin kalbinde,

korku sızıyor kabuğumdan.

Geceler karanlık, sabahlar gri.

Bahar hâlâ gelmiyor içime.

Yağmur, bir işgal gibi yağıyor üzerime—

sanki gökyüzü bile gözaltında.


Nisan, ölü bir takvimde çırpınıyor.

Bir savaşın ortasındayız:

Çok konuşanlar kahraman,

az paylaşanlar hain.

Algı, yeni infaz biçimi.

Ve biz hâlâ gerçek savaşı bekliyoruz.


İçimde bir boşluk kazılıyor usul usul—

kendi mezarına dönüşen bir varlık.

İlham, tuz gibi eriyor elimde.

Kelimeler sustu, imgeler kaçışta.

Çekiliyorum insanlardan:

gözlerinden, cümlelerinden,

tenlerinden, umutlarından…


Hani bahar bizimdi?

Hani yengeçler bu ayda sevinirdi?

Peki ya hiçbir ay yengeçlerin olmazsa?

Ya evimiz hiç kurulmazsa?

Ya biz, sonsuza dek başkasının kâbusunda yaşarsak?

bottom of page