- 11 Nis
Güneş mi doğdu,
yoksa ben mi çektim gölgeyi gözümden
de o vakit mi dokundu ışık —
gecikmiş bir hakikat gibi?
Kara kış biter mi hiç —
eğer içten yanmalı bir bedende
mevsimsiz üşüyorsa insan?
Bir gömlek giydim — adı “tek”,
omzuma konan, ötmeyen bir kuş.
Sessizdi, ama hep orada:
Üzerimde değil, içimde tünemiş.
Düştüm ama tutundum.
Sıyrıldım mı,
bağım olan her şeyden?
Dua gibi alkolsüz günler —
birer susuz yudum,
içmeyerek içilen.
Sordum kendime:
Ey tenhalarda yankılanan ben,
tek başınalık —
seçilmiş bir inziva mıydı,
yoksa unutulmuş bir tapınak mı
yüreğimin ortasında?
Korkularımla uyumayı öğrendim —
geceleri nöbet tutan
görünmez misafirler gibi.
Adlarını hâlâ bilmiyorum,
ama artık seslerinden tanıyorum hepsini.
Ve bir gün,
okuyacaklar bu şiirleri —
kendine sessizlikte rastlayanlar,
kuyunun dibinde
ışığa göz kırpanlar.
Hatırlayacaklar:
hiçbir şey olmadan da
var olmanın kutsal hafifliğini.